Ekonomik Kriz ve Borçlar

Ekonomik Kriz ve Borçlar
Finansal piyasalardaki son günlerdeki hareketlilik hepimizin gözünden kaçmıyor. Dolardaki dengesiz seyir, güvenli liman olarak bilinen altındaki dengesizlik ve Avrupa birliğindeki bir türlü kapanmayan çatlakların neticesinde şu an finans piyasaları çalkantı bir dönem sergiliyor. Başta Avrupa merkez bankaları olmak üzere bir çok ülke yeni ekonomik kriz olma olasılığına karşı çareler arıyor ve buda haliyle kemer sıkma politikalarından öteye geçemiyor. Şimdi sizlerle birkaç genel bilgiyi paylaşacağım. Bir ülkenin para basabilmesi için, bu ülkenin merkez bankasının kasasında, altın, döviz ve uluslar arası tahvil ve bono olarak karşılığının olması gerekiyor. Tahvil ve bono ihraç edebilmesi içinde aynı koşulların gerçeklemesi gerekiyor. Gerçi son yıllarda bu finansal enstrümanların arasına petrol de eklendi ama genelde itibar edilen altın, döviz, tahvil bonodur. Örneğin 1 dolar basabilmesi için ABD’nin karşılığında 1 gr altının olması gerekiyor. Bu kısa açıklayıcı bilgiyi verdikten sonra sizlere söyle bir soru yöneltmek istiyorum. Afrika’nın bir dağ köyündeki okuma yazma bilmeyen yerlilere gitseniz altını ve doları tanır, Euro ve diğer para birimleri çoğu yerde kendi para birimini bile bilmezken bu adamlar bunu nasıl biliyorlar. Açık ve net bir şekilde ADB soğuk savaş yıllarından bu güne bütün dünyada ortalama 5 yılda bir yeni bir sömürge bularak çeşitli sebeplerden dolayı işgal ederek hem kendini tanıttı, hem ülkeyi sömürdü hem de karşılığı olmayan dolarları dağıttı. Peki son yaşadığımız kriz neticesinde Çin hükümeti neden ADB dolarını topladı ve doların düşüşünü önlemek için çalıştı, eski düşmanlar dost mu oldu? Alakası yok Çin merkez bankası yaptığı yanlışlıktan kendini ve uzak doğuyu koruyabilmek için mecburen böyle bir yol izledi, çünkü kasasındaki tahvil ve bonoların % 85 e yakı ABD ye ait. Demek ki ekonomi uygulamalı ekonomi özelikle kitaplarda yazıldığı gibi değil. Buradan şunu anlatmaya çalıştım verdiğim örneklerle sizlere: Ekonomi yönetimlerinde sistemler, uygulamalar değişti, milli menfaatin bir sonraki aşaması olan bölgesel menfaatler gözetilmeye başlandı. Biz halen minicik ülkenin ekonomisini yapamazken büyük aktörler bölgesel hatta dünyasal ekonomik projeler yapmaya başladı. Yeni bir kriz zengini daha çok zengin, fakiri daha fakir hale getirecektir. En iyisi biz borçlanmaktan uzak duralım ve ayağımızı yorganımıza göre uzatalım.